Çağla Atlı, kendi markası CastleInnCaveCappadocia’da yaşatan Atlı, Ankara Life okurlarıyla başarı dolu yolculuğunu ve girişimcilik tutkusunu paylaşıyor.

Turizm sektörünün güçlü kadın figürlerinden Çağla Atlı, 31 yılı aşkın deneyimini, bölgesel ve uluslararası birçok prestijli otelde elde ettiği birikimle harmanlayarak, butik otelcilikte yepyeni bir sayfa açtı. Dedeman’dan Hilton’a uzanan köklü kariyerinin ardından, özgün vizyonunu ve misafirperverlik anlayışını kendi markası CastleInnCaveCappadocia’da yaşatan Atlı, Ankara Life okurlarıyla başarı dolu yolculuğunu ve girişimcilik tutkusunu paylaşıyor.
Sektördeki hızlı değişimlere uyum sağlamanın önemini vurgulayan Atlı, yenilikçi stratejilerini ve misafir memnuniyetini en üst seviyede tutma çabasını anlatırken, aynı zamanda toplumsal sorumluluk projelerine olan bağlılığını da içtenlikle dile getiriyor. Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinde, konfor ve samimiyeti bir araya getiren butik otel konseptiyle misafirlerine unutulmaz deneyimler sunan Atlı’nın vizyonu, turizmin geleceğine ışık tutuyor.
Ankara Life sayfalarında, sektörün dinamiklerini yakından takip eden, lider ruhuyla fark yaratan bu güçlü kadının hikayesi sizlerle, iyi okumalar dileriz.
Çağla Hanım, uzun yıllardır turizm sektöründe önemli bir isim olarak konumlanıyorsunuz. Bu yolculuğa nasıl başladınız? Kısaca kendinizi ve sektöre adım atışınızı bizimle paylaşır mısınız?
Eğitimimi Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladıktan sonra, Fransızca ve İngilizcemi geliştirmek ve turizm sektörüne olan ilgim doğrultusunda meslek hayatıma Dedeman Ankara Oteli’nde resepsiyon görevlisi olarak başladım. Turizm sektörüne adım attığım bu ilk deneyimim, kariyerimde önemli bir dönüm noktası oldu. Dedeman Ailesi’nde 14 yıl boyunca çeşitli yönetici pozisyonlarında görev alarak hem mesleki bilgi birikimimi artırdım hem de kariyerimde önemli başarılar elde ettim. Bunun ardından, Dedeman Ankara, Dedeman Kapadokya, Rixos Grand Ankara, Radisson İstanbul, Hilton Cappadocia, RamadaCappadocia, Crowne Plaza Cappadocia, Sacred House, SignatureHotels, VigorHotels ve Silk Road Museum Hotel gibi ulusal ve uluslararası pek çok otel markasında orta ve üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Böylece turizm sektöründe 31 yılı aşkın bir süredir deneyim kazanmış oldum.
Kendi işinizi kurma kararı nasıl şekillendi? Girişimcilik serüveninizde sizi motive eden temel faktörler ve hedefleriniz nelerdi?
Otelcilik sektörü, kapısına 24 saat kilit vurulmayan, misafir memnuniyetinin en üst düzeyde tutulduğu, konfor alanları, servis kalitesi ve çalışan memnuniyetinin sürekli ön planda olduğu bir alan. Bu sektörde edindiğim 31 yıllık deneyim ve başarı hikayelerini kendi işletmemde daha özgür ve etkin bir şekilde yönetebileceğime olan inancım, kendi işimi kurma kararımı şekillendirdi. Butik otelimde, yılların birikimini yaşatmak ve misafirlerime en iyi deneyimi sunmak üzere girişimcilik yolculuğuma başladım.

Turizm sektöründe girişimci olarak faaliyet gösterirken, sektördeki hızlı değişimlere ve küresel trendlere uyum sağlamak adına aldığınız stratejik kararlar nelerdi?
Otelcilik ve hizmet sektöründe yıllar içinde edindiğim deneyim sayesinde işletme süreçlerine hâkim olsam da, sektördeki hızlı değişimlere ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için profesyonel destek almaya önem verdim. İşletmemi; tanıtım, pazarlama ve yönetim alanlarındaki güncel trendler doğrultusunda sürekli geliştirmek için çalışmalarımı sürdürüyorum. Çünkü bu sektör; “tamamlandı” denilebilecek bir yolculuk değil; sürekli öğrenme ve uyum sağlama gerektiriyor.
Turizm sektörünün geleceğine dair öngörüleriniz ve sektördeki dönüşüm süreçleri hakkında nasıl bir vizyona sahipsiniz?
Temsil ettiğim sektör, sürekli kendini yenileyen, farklılık ve farkındalıkla birlikte her zaman “daha iyisi nasıl olur?” sorusuna yanıt arayan dinamik bir sektördür. Bu nedenle, işletmem özel konsept ve tasarımı ile hizmet verse de, misafir memnuniyeti ve beklentilerini karşılamak adına sektördeki tüm gelişmeleri yakından takip etmek benim için kaçınılmazdır. Uluslararası fuarlar ve workshoplar aracılığıyla, ülkemizin ve özellikle Kapadokya bölgesinin doğru ve etkili şekilde pazarlanması, kendi işletmemin pazarlanması kadar önem taşımaktadır.
Kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar liderlik anlayışınız nasıl evrildi?
Kariyerimin başlangıcından itibaren lider ruhu taşıyan bir yapıya sahibim; bu, hem eğitim hayatımda hem de meslek hayatımda kendini gösterdi. Hırsımı ve liderlik özelliklerimi asla karakterimin önüne geçirmedim; aksine, bu özelliklerim bana birçok kariyer başarısı kazandırdı. Meslek hayatıma Aralık 1992’de Dedeman Ankara Otel’de resepsiyon görevlisi olarak başladım. İşe girişimin üçüncü ayında, tüm çalışanlar arasında “Ayın Personeli” ödülünü almak, 31 yıllık kariyer yolculuğumda beni motive eden önemli bir kıvılcım oldu. Bu kıvılcım, girişimci ruhumu yıllar boyunca besledi ve sonunda kendi işletmemi kurmamı sağladı.

Girişimci kimliğinizle birlikte, toplumsal sorumluluk projelerine yönelik bir yaklaşımınız var mı?
Girişimci kimliğimle birlikte, toplumsal sorumluluk projelerine de büyük önem veriyorum. Meslek hayatımı her gün aynı enerji, motivasyon ve keyifle sürdürürken, bu sürece sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla katkı sağlamak da bana ayrı bir güç ve anlam katıyor. Özellikle sokak hayvanları için aktif olarak görev aldığım projeler ve ülkemiz için desteklenmesi gereken en önemli derneklerinden biri olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ndeki sorumluluklarım, kızlarımızın eğitim hayatlarında desteklenmelerine olan inancımı pekiştiriyor. Onların benim gibi şanslı kadınlar olarak iyi bir eğitim almalarını, kariyerlerinde başarılı olmalarını ve girişimci ruhlarıyla topluma ve ülkeye katkıda bulunmalarını sağlamak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

