Eserleriyle dünya çapında şöhrete ulaşan sanatçı Ahmet Güneştekin'in Ayasofya'ya restorasyon için dev vinçlerin sokulmasına tepkisi dinmiyor. Dünyanın hiçbir tarihi eserinde benzer bir uygulamanın görülemeyeceğini vurgulayan Güneştekin, ''Ayasofya’ya iş makinesi sokmak, sadece zemini ezmek değildir, bu ülkenin kültür bilincini, hafızasını ve kendi uygarlık iddiasını ezmektir.'' mesajı verdi.
15 asırlık geçmişiyle dünyanın en değerli tarihi yapıları arasında yer alan Ayasoyfa, restorasyon çalışmaları kapsamında cami içine sokulan iş makinaları nedeniyle tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin Ayasofya'ya zarar verildiği iddialarını yalanladığı açıklamasına rağmen tepkiler dinmiyor.
Güneştekin geri adım atmadı...
''Ayasofya, insanlığın ortak vicdanıdır!
Böylesine bir yapının kalbine iş makineleri sokmak, restorasyon değildir. Olsa olsa hafızaya karşı işlenen bir körlük, insanlığa yapılan bir kötülüktür...'' açıklamasına gelen tepkiler ünlü sanatçı Ahmet Güneştekin'i kızdırdı.
''Benim Ayasofya paylaşımdan sonra mesaj atan, arayan, itiraz eden, açıklama gönderen herkese cevabım şudur'' diyen Güneştekin,
''1890 yıllık Pantheon’un restorasyonunda içeri tek bir makine bile girmedi.
864 yıllık Notre-Dame’ın yangın sonrası onarımında ağır tonajlı bir araç bırakın içeri girmeyi, eşiğine yaklaşmadı.
800 yıllık Chartres ve Canterbury katedrallerinde elektrikli taşıyıcıyı bile kapıdan içeri sokmazlar.
1000 yıllık San Marco Bazilikası’nda mozaiklerin yanına akülü tornavida yaklaştırmak suçtur.
1350 yıllık Kubbetü’s-Sahra ve 1700 yıllık Kutsal Kabir için “ağır makine” düşüncesi dahi kültürel bir felakettir.
Ve 600 yıllık Topkapı Sarayı’nda iç avlulara yüksek tonajlı ekipman sokmak kesinlikle yasaktır.
Çünkü dünyanın hiçbir büyük kültür mirası, restorasyonunda iç mekâna iş makinesi almaz.
Elle taşınan hafif aletler...
Bu, koruma biliminin, mühendisliğin ve insanlığın ortak kültürel aklın tartışmasız ilkesidir.
Üstelik, yüksek tavanlı tarihî yapılarda iskeleler her zaman halat sistemleri, modüler ahşap/çelik kurgular ve elle taşınan hafif aletlerle kurulur; tonajı yüksek bir aracın içeri girmesi hem teknik olarak gereksizdir hem de koruma etiğine tamamen aykırıdır.'' vurgusunda bulundu.
''Ve tam da burada yıllardır söylediğim gerçeği bir kez daha hatırlatıyorum'' diyen Güneştekin,
''Bu ülkede hâlâ bir kültür-sanat politikası oluşmadı; çünkü kültür demokratik değildir.
Kültür, çoğunluk hevesiyle değil, bilgelikle, hafızayla, gelenekle ve evrensel ilkelerle korunur.
Ayasofya’ya iş makinesi sokmak, sadece zemini ezmek değildir;
bu ülkenin kültür bilincini, hafızasını ve kendi uygarlık iddiasını ezmektir.'' mesajı verdi.

